Türk denilenler kimdir? | ||||||||
Cilt II. : Öcü imajı ismi yahut küfür olarak Türk | ||||||||
|
||||||||
Allah'ın
Gölgesi
|
Kölelik Köle erkeklere tecavüz meselesine girmeden önce, pek az bilinen "Osmanlı'da kölelik" fenomenine bir göz atalım. İslam dinine
göre, insanlar "Allah'ın kulu"dur. Allah karşısında bütün insanlar köledir.
Hepsinin sahibi Allah'tır. Allah insanlarla canı ne isterse onu yapar. Kur'an'da Allah insanlar üzerindeki hakimiyetini, kendisinin elçisi olduğunu iddia eden Muhammed'e de aktarıyor: 59.
Sure: Khaşr (=Toplantı) (Ç: MGS) Rassoul, 1998, B582B, S. 698 Rivayet
edildiğine göre Hz. Peygamber (asm) şöyle buyurmuştur: İbn Teymiye de bu hadisi söz konusu etmiş ve bunu açıklamak üzere şunları söylemiştir: "Allah'ın emir ve yasaklarının toplumda icra edilmesi, cihad ve hac gibi ibadetlerin yapılması ancak sultanla (devletle) mümkün olur. Bu gerçekler içindir ki, Peygamberimiz, yolculuk yaparken bile, birinin imam/reis olmasını emretmiş ve yine ondandır ki, rivayette 'Sultan, yeryüzünde Allah'?n gölgesidir.' diye ifade edilmiştir. Bu yüzden denilebilir ki; altmış yıllık zalim bir sultanla beraber yaşamak, bir tek gece sultansız yaşamaktan daha iyidir. Tecrübeler bunu doğrulamaktadır." (bk. Mecmuu'l-Fetavî, 28/390-391) İnternet Kaynakları: Sorularla İslamiyet, 15. 05. 19, B63B/17 Allah'ın gölgesi Muhammed öldükten sonra, insanlar üzerindeki hakimiyet hakkı, onun halefi olan "halife"lere geçiyor. Allah'ın
Yeryüzündeki Gölgesi / Zıllullahi Fi'lard İnternet
Kaynakları: Güler, 15. 05. 19, B63B/16 Padişahların
kendilerinin Allah'ın yeryüzündeki gölgesi olduğunu iddia ettiklerine
dair en tanınmış belge, Sultan Süleyman'ın Fransuva I.'ya gönderdiği
mektuptur. Pavia
Savaşı Kanuni Sultan Süleyman sınır bölgelerinden başlayarak Macaristan'ı yavaş yavaş istila ediyor. Maximilian I.'in çifte evliliğinden beri, Macar Krallığı Habsburg Hanedanı'nın elinde. O
(=Süleyman, MGS) 1521de Şabac ve Belgrad
kalelerini ele geçirdi ve Tuna sınırını güven altına aldı. (Ç: MGS) Buchmann, 1999, A2318B, S.75 24.
şubat 1525de Pavia'daki savaş, Kayzer birliklerinin Frans?zlara karşı
zaferi ve Kral Fransuva I. in esir alınmasıyla, Milano beyliğinin sahipliği
ve İtalya'daki hakimiyet üzerine karar verdi. (Ç: MGS) KHM, 2000, A141B, S.182 Süleyman'ın mektubu Fransuva'nın annesi Sultan Süleyman'a elçilerle bir mektup gönderiyor ve yardım istiyor. İlginç olan, birbirleriyle savaşan Habsburg (Kutsal Roma) Kayzeri ve Fransız Kralı, iktidarlarını hristiyan katholik dini ile legitime ediyorlar. Osmanlı padişahı kendi iktidarını sünni islam dini ile haklılaştırıyor. İktidar çıkarları gerektirdiğinde din kenara bırakılıyor. |
TRKIMG20033
|
Kanuni
Süleyman'ın Fransuva I.'ya gönderdiği mektup.
|
Süleyman buna bir mektupla cevap veriyor. Ben
ki sultânü's-selâtin ve burhânü'l-havâkîn tâc-bahş-ı hüsrevân-ı rû-yi
zemîn zıllullâhi fî'l-arzîn Akdeniz'in ve Karadeniz'in ve Rumeli'nin ve
Anadolu'nun ve Karaman'ın ve Rum'un ve Vilâyet-i Zülkadriye'nin ve Diyarbekir'in
ve Kürdistan'ın ve Azerbaycan'ın ve Acem'in ve Şam'ın ve Haleb'in ve Mısır'ın
ve Mekke'nin ve Medine'nin ve Kudüs'ün ve külliyen Diyâr-ı Arab'ın ve
Yemen'in ve dahi nice memleketlerin ki âbâ-yı kirâm ve ecdâd-ı izâmım
-enâre Allahu berâhinehüm- kuvvet-i kâhireleriyle feth etdikleri ve cenâb-ı
celâlet-me'âbım dahi tîg-i âteş-bâr ve şimşîr-i zafernigârım ile feth
eylediğim nice diyârın sultânı ve padişahı Sultân Bayezid Han oğlu Sultan
Selim Han oğlu Sultan Süleyman Han'ım, sen ki Françe vilâyetinin kralı
Françesko'sun, dergâh-ı selâtîn-penâhıma yarar adamın Frankiyan ile mektûb
gönderüb ve ba'zı ağız haberi dahi ısmarlayub memleketlere düşman müstevlî
olub el-ân hapisde idüğünüz i'lâm edüb halâsınız husûsunda bu cânibden
inâyet ve medet istid'â eylemişsiz, her ne ki demiş isenüz benim pâye-i
serîr-i âlem-masîrime arz olunub alâ-sebîli't-tafsîl ilm-i şerîfim muhît
olub tamâm ma'lûm oldu, imdi pâdişâhlara sınmak ve habs olunmak aceb değildir,
gönlünüzü hoş tutub âzürde-hâtır olmayasız, eyle olsa bizim âbâ-i kirâm
ve ecdâd-ı izâmımız -nevvere Allahu merkadehüm- dâ'imâ def'-i düşman ve
feth-i memâlik için seferden hâlî olmayub biz dahi onların tarîkine sâlik
olub her zamânda memleketler ve sa'b u hasîn kal'alar feth eyleyüb gece
ve gündüz atımız eyerlenmiş ve kılıcımız kuşanılmış ve Hakk Subânehu ve
Te'âlâ hayırlar müyesser eyleyüb meşiyyet ve irâdeti neye müte'allik olmuş
ise vücûda gele, bâkî ahvâl ve ahbâr ise mezkûr adamınızdan istintâk olunub
ma'lûmunuz ola,şöyle bilesiz, tahrîren fî evâ'il-i şehr-i Âhirü'r-Rebi'ayn
li-sene isneyn ve selâsîn ve tis'a mi'e. 1-10
Rebiülahir 932 / 15-24 Ocak 1526 Türkçe Özet: Ben
ki sultanların sultanı, hakanların başı, krallara tac giydiren, Allah'ın
yeryüzündeki gölgesi ve atalarımın fethettiği Akdeniz'in, Karadeniz'in,
Rumeli'nin, Anadolu'nun, Karaman'ın, Rum Vilayeti'nin Zülkadriye'nin,
Diyarbekir'in, Kürdistan'ın, Azerbaycan'ın, Acem'in, Şam'ın, Haleb'in,
Mısır'ın, Mekke'nin, Medine'nin, Kudüs'ün, Arap ülkelerinin ve Yemen'in
ve de ateş saçan mızrağımın ve zafer getiren kılıcımın gücüyle sahip olduğum
nice ülkelerin sultanı ve padişahı olan Sultan Süleyman Han'ım. Sen ki
Fransa ülkesinin kralı olan Françesko'sun. Kralların sığınağı olan kapıma
mektup göndererek ülkenizin işgale uğradığını ve esir edilerek hapse atıldığınızı
bildirmişsiniz. Bu durumdan kurtulmak için benden yardım istiyorsunuz.
Gönlünüzü ferah tutun ve sakın üzülmeyin. Unutmayın ki esaret, hükümdarlar
için hiç de tuhaf bir şey değildir. Bilesiniz ki, atalarımın yaptığı gibi,
daima kılıcımla gezen ben de, sefere çıkmaktan ve fetihler yapmaktan çekinmem.
Her an savaşmaya hazırım. Sadece Allah'ın dediği olur. Ne yapacağımı elçinizden
öğreneceksiniz. 1526, İstanbul. İnternet Kaynakları: medresetül mahmudiyye, 15. 05. 19, B63B/18 Hikayenin
sonu Mohaç
savaşı 29 Ağustos 1526 öğleden sonra vuku buldu ve bir buçuk saat sürdü. Buchmann,
1999, A2318B, S. 77 Süleyman'ın
Macaristan seferi ve Mohaç katliamından sonra, Fransuva I. serrbest bırakılıyor.
Müslüman Osmanlı ve katholik Fransa, katholik Habsburg'a karşı çok uzun
sürecek bir ittifaka giriyorlar. Fransa Osmanlı İmparatorluğunda Kapitülasyon
denilen ticaret imtiyazları alıyor ve Osmanlı ekonomisini bağımlı hale
getiriyor. 1529da Süleyman Viyana seferine çıkıyor ve böyle başlayan Osmanlı
- Habsburg savaşları (Avusturya'da Türk savaşları derler) yüzyıllarca
sürüyor. Hayat
ve ölüm Konumuza geri
dönelim. Denebilir ki,
Süleyman Fransa'yı "Françe Vilayeti" diye adlandırıyor. "Kendini Allah'ın
Gölgesi" kavramıyla adlandırması hava basmaktan ibaret. Ama mesele
bu kadar basit değil. Osmanlı Padişahları yalnız diğer ülkelerde yaptıkları
katliamları bununla legitime etmiyorlar. Lord
Kinross, Osmanlı Tarihi adlı eserinde Fatih'in Ayasofya'ya geldiğinde
hemen kapının önünde mermerlere zarar veren bir yeniçeriyi kılıcıyla öldürdüğünü
belirtir. Daha sonra askerlerine dönerek, 'esirler ve hazineler askerlerin,
yapılar benim' demiştir. İnternet
Kaynakları: Hür, 15. O5. 19, B63B/19 Süleyman I.'in
Mohaç seferi boyunca, ismini bilmediğimiz, büyük ihtimalle padişahın teşrifatçısı
(=Zeremonienmeister) olan bir yazar, yaşanılan olayların günlüğünü tutuyor. Bu elyazmasında
Süleyman I.'i, "Padişah, Allah'ın gölgesi, Kostantiniyya'dan Süleyman"
diye adlandırıyor. El yazması bugün Avusturya Milli Kütüphanesi'nde. Schändlinger
bu günlüğü Almancaya çeviriyor. Receb
(ayı, MGS), 28. gün, Perşembe (Ç: MGS) Schändlinger, 1975, A187B, S. 94-95 İşgal edilen
ülkeler, bu ülkelerde bulunan ve başka insanların eseri olan gayrimenkuller,
hatta hayvanlar ve tarım ürünleri, padişahın malı oluyor. "Allah'ın gölgesi"
kendi malına en küçük bir zarar verenin kafasını vurduruyor. Padişahların
insanlar üzerindeki hükümranlığı yalnız bununla kalmıyor. Murad IV., sırf
eğlenmek ve spor yapmak için, kendisine hiçbir zararı olmamış insanların
kafasını bizzat kesiyor. Bobowski, Enderun'daki
devşirmelerin yaptığı sporları anlatıyor: Bunun yanında kılıçla çeşiitli nadir vuruşlar vurmasını öğrenirler/ ilkönce ölmüş develerin ayaklarında (çünki burada deri en kalın ve serttir/ denerler. Ve ne zaman ki deve ayaklarına açılan yaralarda mükemmelliğe erişince/ bir koyunun boynundaki yünleri kırkarlar/ ve bundan sonra bir vuruşta kellesi kesilir. Padişah Sultan Murat ama had?mlar tarafından bunun yerine en şişman adamlar? (bu olmadan da ölüme mahkûm) kendisine getirtir/ ve kendisi kıyafet değiştirip/ tanınmaz bir şekilde/ bizzat kafalarını düşürür. Schachiner, 2017, Lager, S. 80 Osmanlı Devleti'nin tarihinde bir tek hür vatandaş oldu: Devşirmelerden
başka dilsizler , yahut bizbani, yani tabiattan dilsiz/ kırk yahut daha
fazladırlar/ geceleri büyük yahut küçük odada yatarlar/ gündüz büyük oda
devşirmelerinin camiinde otururlar/ burada hem de saraydan hür bırakılmış,
ve maaşlı dilsizler vardır/ ve bunlar çeşitli işaretler/yahut gözler ve
parmaklarla dilsiz dili konuşurlar/ masal ve hikayeler anlatırlar/ ve
yazıları açıklarlar/ peygamberlerin isimlerini öğernirler ve her türlü
tartışma için mükemmeleşirler. Musahib yani padişahın sevdikleri denilen
8 yahut 9 hasoda'da yaşarlar,/ onunla oynar ve hoş vakit geçirirler/ o
ama bunlara güzelce yumruk ve tekme atar/ hatta bunları havuza attırır/
ve arkasından asperle, ve diğer gümüş ve altın paralar atar/ ve bunların
parayı kapışmalarını seyreder. Buraya ayrıca yeni gelen dilsiz yahut/
cüceler (bunların sayısı yaklaşık 60dır) bırakılırr. Schachiner,
2017, Lager, S. 36-38 Zaten bütün
Osmanlı tebaası padişahın kölesi. Ama ayrıca bir de, "köle" olarak tanımlanan
köleler var. Bu köleler
kimdir? Nereden geliyorlar?
|
geri |